15 Ocak 2015 Perşembe

Eyvah Yine Çamaşır Birikti!

Çamaşır yıkamanın zulm olduğu ülke...

Çamaşır yıkamanın ne zorluğu olabilir bu devirde diyorsanız size cevabım "ooo burada öyle çok zorluğu var ki yazımı okuyunca göreceksiniz olur".

Eski zamanlarda nenelerimizin dereye gidip tokuç denilen çamaşıra vura vura çamaşırı temizleyen tahta ile yıkamıyorum kabul ediyorum, yada sobanın üzerindeki güğümden sıcak suyu alıp soğuk banyolarda elimde de yıkamıyorum.

Ama şimdiye kadar alıştığım usulden çok daha zor bir şekilde yıkanıyor burada çamaşırlar.

Çamaşır yıkamak denilince bende ki çamaşır  yıkama anıları merdaneli makineden başlar.Eskiden merdaneli makineler vardı. İçine sıcak suyu, deterjanı sen koyarsın, makine bir o tarafa, bir bu tarafa döndürerek yıkar.  Bitirdiğinde içinden çamaşırlar alır tek tek üst taraftaki merdanelerin arasına verirsin. Bu çamaşırlar dönen iki silindir arasından dümdüz kağıt gibi çıkar.

Hatırlıyorumda annem çamaşırları defalarca silkelerdi asmadan önce o dümdüz hallerinden kurtulsunlar diye.

Gerçi annemde çamaşırı defalarca silkelemek bir alışkanlık olmazsa olmazı . Annemim yıkanmış çamaşırı defalarca silkelemesi için merdaneli makinada ya da otomatik makinada yıkanması hiç fark etmez hatta elde bile yıkanmış olsa fark sıfır.

Annem için çamaşır yıkandıktan sonrası bir ritüel .O çamaşırlar defalarca silkelenip adeta kuruduğunda ütülü gibi görünecek kıvama getiriliyor. Asarken boyuna rengine hatta cinsine göre ipte yerlerini alıyor. Kuruyana kadar en az iki defa yerleri değiştirilip kuruyanlar alnıp nemliler onların yerine nizami bir şekilde asılıyor.

Kuruyanı katlamak ise adeta bir tören, her katı eliyle defalarca düzeltilip ütülenmiş kıvamına getiriliyor.netice dolaptaki yerlerine ulaştırılıp yerleştiriliyor...

Anneciğimin çamaşır ritüeline son verip konumuza dönecek olursak merdaneli makinelerden sonra otomatik makineler çıktı, iki programla başlayıp, beş altı programa kadar yükseldi.

Bu kadarla bitti mi tabii ki de hayır. Çamaşır kurutma makineleri ile çamaşır olayı taçlandı. İkiz kardeş yıkama ve kurutmalar üst üste banyoların  baş köşesinde yerlerini aldılar. Yıkanan çamaşır hop kurutmaya ve artık katlanmaya hazır.

Bir çoğumuz içimizden ah bir de katlama makinesi icat edilse  şöyle atsak içine çamaşırları, katlanmış olarak çıksa diye geçirmeye başladık bile.

Bu Türkiye'de böyle istisnalar olsa bile.

Amerika'ya gelince durum biraz farklılaşıyor. Özelde istisnalar olsa da genel de durum şöyle;

Çamaşır makineleri dairelerin içinde değil, apartmanlarda laundry denilen çamaşırhanelerde. Bu laundryler apartmanın en alt katında oluyor. Apartmanın daire sayısına göre makinelerin adedi değişiyor. Herkes istediği makinede çamaşırını yıkayabiliyor. Yani üç daire şu makinede, diğer üçü bu makinede yıkasın diye bir durum söz konusu değil. Hintlisi, Avustralyalısı, İngilizi, Arabı, Türkü, Amerikanı... hepsi aynı makineyi kullanıyor. Evinde köpeği, kedisi, çoluğu çocuğu olan herkes aynı makinede yıkıyor.

Bu makineler sekiz quarterla (yani sekiz çeyreklikle) çalışıyor, 2 dolara yıkıyor bir makine. Kurutmayı da kullanırsan 4 dolara çıkıyor bir çamaşır yıkama.

Eğer iki-üç katlı evlerden birinde oturuyorsan, makineler basement denilen bodrum katta. Şanslıysan ev sahibin parasız kullanılan makine koyar. Ama bizim gibi şansın yaver gitmezse o zaman her çamaşır yıkayacağında sekiz çeyrek bulmak zorundasın. Mesele zaten 2 dolardan ziyade bu çeyreklikleri toparlamakta. Evin her yeri bozuk para dolu olmalı. Haftada en az 24 çeyrekliğe ihtiyaç oluyor, o da kurutmayı kullanmazsan. 

Makinelerde ön yıkama programı yok. Eski merdaneliler gibi üstten açılıyor. Çamaşır içine doldurulup üzerine deterjan dökülüp çalıştırılıyor. Eğer içine tam sinmesini istersen ön yıkama niyetine 16 çeyreklikle bu işi halledebilirsin. (İki defa üst üste anlayacağınız.)

Hatta bazı binalarda ev sahibi makine koymuyormuş. Ya kendin alıp koyacaksın (kiraya dahil değil) ya da umumi laudrylerde yani çamaşırhanelerde yıkayacaksın. 

Burada terzi, kuru temizleme dükkanı gibi çamaşır yıkama yerleri var. Öğrenciler, yalnız yaşayanlar, makine almak yerine buraları kullanıyorlar. Tabii yine belli bir çeyreklik karşılığında...

Velhasıl-ı kelam, netice-i meram sıkıldım çeyreklik toplamaktan. Evimdeki, banyomdaki tam otomatik, ön yıkamalı, çeyrekliksiz çalışan çamaşır makinemi özledim. 









3 yorum:

  1. Bu sistemin ozel bır nedenı varmı nıye evlerde degıl toplu camasırhanelerde?filmlerdeki sahneler geldı aklıma senınde camasır yıkanırken sohbet arkadasın oldumu merak ettım?yazık bıde bunun asagı yukarı camasırları tasıma derdı var:/burda su için bozuk para topla oradada camasır için:)))

    YanıtlaSil
  2. Sistemin böyle olmasının nedeni banyoların alt yapısı buna uygun değilmiş birde evler ştrak denilen bi maddeden yapılıyor tahtadan biraz ince bi madde sesi çok iletiyor Yukarıdakiler Yürürken aşağıdakiler yürüyenin adımlarını sayabiliyor Biz üç katlı bi evde oturuyoruz makinamız bodrumda şimdilik tek biz kullanıyoruz O sebeple çamaşır yıkanırken sohbet edeceğim kimse olmuyor Allah'a şükür😉

    YanıtlaSil
  3. Arife teyze ile ilgili konuda aklıma şu geldi:
    Siz de kaldığım bir gündü ve çamaşırlar asılacaktı. Sen benimle dalga geçmiştin "as as annem biraz sonra hepsini toplatır" diye. Ama analarımızın huyundan ya da suyundan tam da annenin istediği gibi asmıştım. Sen mutfağın kapısında esra senin odanın camında öylece izlemiştiniz.
    Şimdi düşününce ne güzel günlermiş diyorum. Ve emin ol bir önceki yazında istanbul a olan özlemin gibi istanbul da seni özlüyor. 😉

    YanıtlaSil