Pazar günü Tüyap`taydık. İki sene aradan sonra iki çocukla Tüyap muhteşemdi...
Sabahın erken saatlerinde yola çıktık.Kalabalıklara karışmadan fuara ulaşalım sakin sakin gezebilelim diye. Saat 10:00 da açılan fuara 10:15 te ulaşmıştık. Bizim gibi düşünen yüzlerce insanın olduğunu araba park yeri ararken fark ettik.
Fuara giriş 5 tl . öğrenciye, öğretmene, emekliye ise bedava. Bir sürü salon, her salonda onlarca stant, yüzlerce kitap var.
İnsan kendini kaybediyor, nereye bakacağını hangi kitabı bağrına basacağını şaşırıyor.
Dört birey olarak gidince durum daha da zorlaşıyor. Herkes kendi ilgi alanına yönelmek istiyor.
Eşim ekonomi, siyaset, finans ağırlıklı kitaplara,oğlum dinozorların kurbağaların hayatlarını anlatan hikaye kitaplarına,ben ise anne- çocuk, karı-koca, kardeşler arası diyologla ilgili yazılmış iletişim kitaplarına, minik kızçe ise dışı kapağı cazibeli renkli olan her türlü kitaba yöneldi...
Tabii ki öncelik okumayı yeni yeni hızlandıran sevmesi için elimizden geleni yapmaya hazır ve nazır olduğumuz Ahmet Kemal`indi.
Fuara girdiğimize ilk gözümüze ilişen stanttaki küçük prens afişleri oldu. Geçtiğimiz haftalarda filmine gitmiş olan Ahmet Kemal'in hemen dikkatini çekti. Dakikalarca küçük prens kitabını ve afişlerini inceledik. Hepsini almak isteyen oğluma zorda olsa da, önce fuarı gezip çıkarken beğendiği kitapları alma fikrini kabul ettirdik. Elimizde bir sürü kitapla dolaşmamış oluruz diye düşünmüştük.
İkna edilebilir Ahmet Kemal kitabı bıraktı bırakmasına ama Vera'yı ikna etmek o kadar kolay olmadı. Kendisini her baktığımız kitabı almak zorunda hisseden kızçem bağıra çağıra fuarı birbirine kattı kitabı geri bıraktık diye.
Fuar boyunca boyunun yettiği her stanttan kitap alıp bebek arabasına doldurdu. Her kitabı "menim menim" diye sahiplendi. Benim görevim Vera'nın ilgisini dağıtmak, eşimin göreviyse Vera'nın bebek arabasına doldurduğu kitapları çaktırmadan stantlarına geri yerleştirmekti.
Neyse ki fuardaki kitapçı ablalar, abiler bize tanıtım broşürlerini vererek dikkat dağıtma operasyonumuza katkıda bulundular.
Kitapları, dergileri, zeka oyunlarını barındıran binbir çeşit standın her birini gezmek, dokunmak, incelemek istesek de, bu çok kolay olmuyor, tabii ki çocuklarla.
Koskocaman fuarda, koskoca üç buçuk saat içinde kendime sadece bir kitap alabildim. O da, blogunu takip ettiğim, o gün orada da kitap imzalamak için bulunacak olduğunu bildiğim Şermin ÇARKACI'nın kitabı "Oyuncu Anne".
Şermin Hanım ile tanıştım, kitabını imzalattım, fuarın ilk saatleri olması sebebiyle sakinlikten yararlanıp bir hayli sohbet ettik.
Aynı yazıları gibi, sıcak, güler yüzlü, sempatik, insancıl bir hanım.
Eşimin fuar kazancı ise, muhteşem bir tarih dergisi olan Yedi Kıta ile güncel takip edilmesi zevkli İnsan ve Hayat dergisi aboneliği oldu.
Toplamda bunlar 30 dakikamızı almış olsa, geriye kalan üç saat Ahmet Kemal ve Zeynep Vera'nındı. Üç saat boyunca çeşitli kitaplar alan Ahmet Kemal'in ilk imzalı kitabı da bu fuarda oldu. Başta biraz çekinse de sonrasında gidip muhabbet edip kitabı imzalatabildi. Hatta kendini aşıp fotoğraf bile çektirdi Mr. David SIMPSON'la. The Angry Crocodile Ahmet'in ilk imzalı kitabı olarak kütüphanemizde yerini aldı.
Vera'nın çok yorulup, yorgunluktan fuarın orta yerine oturması, hatta oturmayı aşıp yatmaya kalkışması, Ahmet Kemal'in aldığı kitapları fuarın içinde tek tek okumaya çalışması neticesinde fuar gezimizi sonlandırmak zorunda kaldık.
Zorunda kaldık diyorum çünkü beni bıraksanız aç susuz akşama kadar stant stant gezebilirdim.
Çıkışa doğru emin adımlarla ilerlerken eşimin yeterli kitap aldığımız düşüncesi ile Küçük Prens standını es geçmeye çalışması tabii ki Ahmet Kemal tarafından farkedildi ve Kücük Prens günün son kitabı olarak çantada yerini aldı.
Ve böylece bu seneki Tüyap Kitap Fuarı mecaramızı bitirmiş olduk.
Yıllar önce babamla fuara gidip, elimiz kolumuz kitaplarla dolu olarak arabamıza bindiğimizdeki mutluluğumun tam olarak aynısını oğlumun yüzünde görmenin huzuru ile bindim arabamıza.
Ve şükrettim rabbime.
Kitabı seven bir babam,
Kitabı seven bir eşim,
Ve kitabı seven bir oğlum olduğu için...
(Darısı kızımın başına, gerçi şimdilik o da fena sayılmaz)
İnşallah çocuklar büyüyünce de kitap okumaya devam edip senin gibi olmazsa olmazları arasında yer verirler kitaplarına...😊
YanıtlaSilBide teyzeleri gibi☺️
Bende bu sene gıdemeyenlerdenım ay ne ozendım senın oyuncu anneyle olan fotona:( halbuki bir suru kıtap vardı lıstemde alınacak neyse d&r sagolsun . Baxı arkadaşlar internetten cok ucuza alabiliyorlar kıtabı ama ben ılla o kıtap raflarında gezmeyı elime alıp soyle bır ayakustu okumayı cok sevıyorum . En son hangı kıtabı okudun (ders kitabi dışında) merak ettım arada kıtap yorumuda yazsana belki okumak isteyenlere tavsıye olur.
YanıtlaSil