Kitap okumak, öğrenilesi, öğretilesi bir alışkanlık mıdır? Yoksa içten gelen bir duygu, sevgi midir?
Kitaplarda, seminerlerde, konferanslarda, yazarlar, psikologlar kitap okuma alışkanlığı ile ilgili onlarca yazı yazıyor, bir çok şey konuşuyorlar.
"Kitap Okuma Alışkanlığı Nasıl Kazandırılır?" Başlığı altında onlarca madde sıralanıyor.
- Çocuk anne karnında çevreyi algılamaya başladığı zamandan itibaren, sesli bir şekilde kitap okumaya başlanılmalı ve bu durum çocuk doğduktan, etrafını anlamaya başladıktan sonra da devam ettirilmelidir.
-Ana okulu yaşına geldiği zaman istediği, sevdiği karakterlerin de olduğu kitapları beraber almalı ve belli saatlerde en çokta uykuya dalmadan önce okunmalıdır.
- İlkokula gidip, okumayı öğrenen çocuğa ise, kitap okuma vakitleri ayarlayarak, (onun da bilgisi dahilinde yoksa biz ayarlayıp "bak bu senin kitap okuma vaktin" diyerek değil) istediği kitapları alıp, ona uygun kitaplardan bir kütüphane oluşturarak, kitabı el altında, göz önünde bulundurarak "kitap okumalısın" mesajı verilmelidir.
- Seveceği, ilgi ile takip edeceği, yaşına uygun dergi abonelikleri de bu konuda işe yarayabilecek unsurlardandır.
-Kitap okumayı ceza olarak kullanmak ise, çocukların kitaba bakış açısının negatifleşmesine sebep olabilir. Yani, cezalısın iki saat tabletle oynayabiliyorsan şimdi de bir saat kitap okuyacaksın demek gibi. Kitap okumak, ceza unsuru değildir. Çocuklara öyle algılatılmamalıdır.
- En önemli alışkanlık kazandırma yollarından biri de, söylemek değil yapmaktır. Çocuğumuza kitap oku demek yerine, elimize kitap alıp okumamız çok daha etkili bir yöntemdir.
- Bu konuda ebeveyn kadar öğretmen de etkilidir. Sadece tatillerde kitap verip bunu okuyup özetini çıkarın demek yerine, kitap okuma yarışmaları yaparak, okul dergisine okunan kitapların özetlerini yazdırarak, kütüphanelere götürerek çocuklara önce kitapları sevdirmelidir.
Ama her şeye, tüm çabalara rağmen ben öyle iki kardeş tanıyorum ki, aynı alışkanlık kazandırma metotları uygulandığı halde biri kitap kurdu diğeri ise, kitabın başından, ortasından ve sonundan birer ikişer sayfa okuyarak koca kitabı bir hamlede bitiren...
Tüm "ağaç yaşken eğilir"lere "çocuk bu anne, babasından ne görürse onu yapar"lara rağmen bence bir de içten gelmeli, sevmeli ya hu sevmeli kitap okumayı, gerisi laf-ü güzaftır.
Aynen katılıyorum .elinden kitap duşmeyen ebeveynler olarak yalvara yakara oglumuza kıtap okutuyoruz (yada okutamıyoruz.)nerde hata yaptık diye dusunuyorum bazen :( belki ileride okumayı sever .bu arada en son hangi kitabı okudun merak ettım yorumun nedır begendinmi ?
YanıtlaSil