Her hangi bir markete adım attığınızda kapının tam karşısında "Have a good day-iyi günler" diye biri karşılıyor sizi. Sürekli gülüyor bu birisi...
Markette sürekli birbirine yol veren "excuse me, sorry" diyen müşteriler var. Özür dilemekten alışveriş yapamıyorsun...
Başta garipsiyorsunuz. Bu insanların hiç acelesi yok mu, işi yok mu ki bu kadar rahatlar relakslar diye düşünüyorsunuz.
Tüm acele işler, telaşlı kişiler, günü yetiremeyenler, hep bir yere koşturanlar bizim ülkede mi kaldı... yani...
Ya aceleden, telaştan bizim işler daha da karışıp yavaşlıyor, buradakiler sakin relaks olunca daha hızlı oluyor ya da bu işte başka bir iş var.
Kasaya gidip sıra size geldiğinde bir üründe problem var. Mesela fiyatı reyonda az yazarken kasada çok çıktı ya da yanlış bir ürünü almışsanız, önce uzun uzun izah ediyor sonra o ürünü değiştirmeye gidiyor veya birini gönderiyor. Her şeyleri iyi de biraz yavaş hareket ediyorlar.
Sizse beklerken sıkılmaya başlıyorsunuz. Sorun sizin olunca, ancak sesinizi çıkarmadan içten içe sıkılabiliyorsunuz. Hadi sorun sizin diye siz ses çıkarmıyorsunuz da arkada market arabası dolu bir şekilde sıranın kendisine gelmesini bekleyenler niye ses çıkarmıyor ki...
"Hadi kardeşim biraz çabuk yaa", "Herkesin işi gücü var, sizi mi bekleyeceğiz", "Kasada değişim mi olur önceden baksaydın" gibi sözler söylemiyorlar. Hala anlayabilmiş değilim açıkçası.
Acaba bunların sinirleri alındı da bize mi takviye edildi...
Birde her aldığını kasadan geçtikden sonra poşetleyen elemanlar var. Meyveleri, sebzeleri, deterjanları ayrı ayrı poşetleyip market arabasına yerleştiriyorlar. Aynı kapıda seni karşılayan eleman gibi bunlarda sürekli gülüp "have a good day" diyorlar.
Bu elemanların bir diğer görevi de, mesela kasaya geldin o zamana kadar aldığın yumurtayı kontrol etmemişsin. O sırada baktın ki kırıklar var. Bu elaman gidip sağlam kutuyla değiştirip sana getiriyor.
Bu arada sen istersen az ilerdeki sandalyelerde oturup işleminin bitmesini bekliyorsun istersen kasada, tercih senin...
Netice ödemeni yapıp poşetlenmiş ürünlerin dolu olduğu market arabanı alıp, çıkışa yöneliyorsun. Ve yine aynı eleman pür neşe gülümseyerek "have a good day" diyor.
Ben asıl şunu merak ediyorum. Bir markete böyle biri lazım olduğunda ilan şu mudur: Marketimizde müşterilerimizi güler yüzle "have a good day" diye karşılayacak yine güler yüzle "have a good day" diye uğurlayacak elemana ihtiyacımız var.(Maaş + prim + sgk + yol + yemek...)
Bu arada sen istersen az ilerdeki sandalyelerde oturup işleminin bitmesini bekliyorsun istersen kasada, tercih senin...
Netice ödemeni yapıp poşetlenmiş ürünlerin dolu olduğu market arabanı alıp, çıkışa yöneliyorsun. Ve yine aynı eleman pür neşe gülümseyerek "have a good day" diyor.
Ben asıl şunu merak ediyorum. Bir markete böyle biri lazım olduğunda ilan şu mudur: Marketimizde müşterilerimizi güler yüzle "have a good day" diye karşılayacak yine güler yüzle "have a good day" diye uğurlayacak elemana ihtiyacımız var.(Maaş + prim + sgk + yol + yemek...)